T-Bone Walker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
T-Bone Walker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Eylül 2011 Pazartesi

Pazartesi' nin suçu ne?


Nasıldı şu şarkı?
“They call it stormy Monday, but Tuesday's just as bad
Wednesday's worse, and Thursday's also sad”
Yani Türkçesi; Pazartesi’ ye fırtınalı derler ama Salı’nın da ondan aşağı kalır yanı yoktur. Ayrıca Çarşamba daha kötü ve Perşembe de üzücüdür…
Evet, böyle diyordu T-Bone Walker şarkısında ve ben de diyorum ki; 9 koca tatil gününün ardından şu saatlerde çoktan mesaisine ve kuvvetle muhtemel mızmızlanmaya başlamış olan yurdum insanı, sence de artık şu “pazartesi sendromu” masalını bitirmenin vakti gelmedi mi?
“Mazeretim var, bugün git yarın gel” diyorsan, seni yukarıdaki dizeleri tekrar okumaya davet eder, üstüne bir de “salı sallanır, çarşamba çarşafa dolanır, perşembe perişan olur” deyiveririm.
E, artık anlamazsan ayıp valla!
Taa, geçen hafta cuma günü gittiğin tatilin Pazartesi’sini, pazartesi olduğunu bile anlamadan geçir, gez, toz, gününü gün et, ondan sonra bugün gel, zavallı Pazartesi'yi sendromlu ilan et!
Üzgünüm ama sorun Pazartesi’de değil sende!
Yılda 52, ayda 4, haftada 1 de olsa ve aralarında hiç fark yokmuş gibi görünse de, aslında her Pazartesi yeni bir başlangıç ve esasen filmin koptuğu nokta da burası. Çünkü psikologlara göre, ne olursa olsun başlangıçlar sahip oldukları belirsizlikler ve bunların yol açtığı stres nedeniyle bünyeyi zorluyor. Bünye sahipleri de durumu kotarmak ve çok fazla hasar almamak adına durumdan bir tereyağı ve o tereyağından da bir kıl çıkarıveriyorlar.
Hem de büyük bir ustalıkla!
Tıpkı, ister 2 gün süren hafta sonu tatili, isterse 9 günlük bayram tatili olsun,hemen arkadan gelen Pazartesi’yi hiç suçu günahı yokken hastalıklı yaptıkları gibi…
Şöyle bir düşünürsen, tahrip gücü yüksek diğer başlangıçlara da, bkz. yeni iş, evlilik, doğum, askerlik, taşınma, okula başlama, korunma amacıyla, kolayca ve çoğu kez de şuursuzca nasıl kılıflar uydurulduğunu bulabilirsin.
Sinir patron, çorabını yerde bırakan koca, lohusasal nöbet, arızalı komutan konuyla ilgili hatırıma gelen ilk tamlamalar.
Liste böyle uzar gider…
Çünkü hayat devam ettikçe ne başlangıçlar biter, ne de insanoğlu ve kızının bahaneleri…
Nasıldı şu şarkı?
“Yoktur üstüne senin, güzeli çirkin yapmakta, suçuysa dünyaya atmakta”.